Dört Bacaklı Kadın
Josephine Myrtle Corbin, 12 Mayıs 1868’de Tennessee’nin Lincoln County bölgesinde dünyaya geldi. Ancak onu diğer insanlardan ayıran olağanüstü bir fiziksel durumu vardı: Myrtle, “dipigus” olarak adlandırılan nadir bir doğum anomalisiyle dünyaya gelmişti. Bu durum, vücut ekseninin gelişim sürecinde ikiye ayrılması sonucunda meydana gelir ve bu, Myrtle’ın belden aşağısında iki ayrı pelvisin bulunmasına yol açmıştı. Kısacası, Myrtle Corbin’in dört bacağı vardı.
Dört bacaklı bir kadın olarak tanınan Myrtle Corbin’in yaşamı, hem tıp dünyasında hem de gösteri dünyasında büyük ilgi uyandırmış, yaşamı boyunca bu benzersiz durumu ile toplumun farklı kesimlerinde dikkat çekmiştir. Peki, Myrtle Corbin’in hayatı nasıl geçti? Tıbbi açıdan bu durum ne anlama geliyordu? Ve Myrtle, bu eşsiz durumu nasıl bir avantaja çevirdi? Bu yazıda, tüm bu soruların cevaplarını inceleyeceğiz.
Dipigus Nedir?
Dipigus, vücut ekseninin anne karnındaki gelişim aşamasında ikiye ayrılması sonucu ortaya çıkan nadir bir doğumsal anomalidir. Bu durum, kişinin birden fazla pelvis ve bacak setine sahip olmasına neden olur. Myrtle Corbin, iki ayrı pelvis yapısına sahipti ve bu pelvislerin her birine bağlı iki bacağı vardı. İlginç olan ise, Myrtle'ın dördüncü bacakları normal bacaklarından çok daha küçük ve zayıftı, bu yüzden fonksiyonel değillerdi. Yani, sadece iki bacağını aktif bir şekilde kullanabiliyordu.
Myrtle Corbin’in Gösteri Dünyasına Katılması
Myrtle’ın benzersiz durumu, henüz çocukken dikkat çekmeye başladı. İnsanlar onun bu olağanüstü fiziksel özelliklerini görmek için büyük ilgi gösteriyordu. Bu ilgi, Myrtle ve ailesi için bir fırsat doğurdu. Henüz 13 yaşındayken, Myrtle Corbin gösteri dünyasına adım attı ve bir sirk sanatçısı olarak sahne almaya başladı. Özellikle 19. yüzyılın sonlarına doğru yaygınlaşan “freak show” adı verilen gösterilerde yer aldı. Bu tür gösterilerde, alışılmadık fiziksel özelliklere sahip insanlar sergileniyordu ve Myrtle, bu dünyada hızla ün kazandı.
- Gösterilerde kendisine “Dört Bacaklı Kadın” olarak tanıtılan Myrtle, izleyicilere doğal bir merak uyandırıyor ve oldukça büyük kitleler çekiyordu. Kısa sürede Amerika’nın dört bir yanında tanınan bir isim haline geldi. Gösteri dünyasındaki başarısı, ona maddi anlamda da büyük kazançlar sağladı. Myrtle, bu süreçte fiziksel özelliklerini bir avantaj haline getirerek hem ailesini destekledi hem de bağımsız bir kadın olarak hayatını sürdürebildi.
Myrtle Corbin’in Kişisel Hayatı ve Evliliği
Myrtle Corbin’in hayatındaki en ilginç noktalardan biri, bu fiziksel farklılıklarına rağmen son derece sıradan bir kişisel hayat yaşamasıdır. 1886 yılında, 18 yaşındayken doktor James Clinton Bicknell ile evlendi. Bu evlilik, onun hayatında yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Myrtle Corbin, dört kız ve bir erkek çocuk olmak üzere beş çocuk dünyaya getirdi. Tıp dünyası, onun hamile kalabilmesini ve çocuk doğurabilmesini büyük bir ilgiyle izledi, çünkü iki pelvis yapısına sahip bir kadının bu durumu nasıl yönettiği önemli bir merak konusu haline gelmişti.
Myrtle’ın hamileliği tıbbi açıdan sıra dışı bir durum olarak kabul edilse de, doğumları sorunsuz geçti ve çocukları sağlıklı bir şekilde dünyaya geldi. Bu, onun eşsiz anatomisine rağmen annelik görevlerini başarıyla yerine getirebileceğini gösterdi. Myrtle, çocuklarına ve ailesine büyük bir sevgiyle bağlıydı ve topluma örnek bir anne olarak tanındı.
Tıbbi İncelemeler ve Bilimsel İlgi
Myrtle Corbin’in yaşamı boyunca tıbbi dünyadan da büyük ilgi gördü. Özellikle o dönemde, tıbbın henüz bu tür nadir doğum anomalilerine dair sınırlı bilgiye sahip olması, Myrtle'ın doktorlar tarafından dikkatle incelenmesine neden oldu. Onun iki pelvis ve dört bacaklı olması, anatomi alanında çalışan birçok bilim insanı için önemli bir araştırma konusu haline geldi.
Doktorlar, Myrtle’ın fiziksel durumunu inceleyerek onun anatomisinin nasıl çalıştığını anlamaya çalıştılar. İki pelvis yapısının her ikisinin de bağımsız bir şekilde çalışabildiği, ancak dördüncü bacakların fonksiyonel olmadığı tespit edildi. Bu incelemeler, o dönemin tıp literatüründe büyük bir yankı uyandırdı ve Myrtle Corbin, tıp tarihine geçen bir isim haline geldi.
Myrtle Corbin’in Ölümü ve Mirası
Myrtle Corbin, 6 Mayıs 1928’de, 60 yaşında Texas’ın Cleburne kasabasında hayata gözlerini yumdu. Onun ölümünün ardından, geride bıraktığı miras ve hikâyesi, birçok insan tarafından hatırlanmaya devam etti. Özellikle gösteri dünyasında “Dört Bacaklı Kadın” olarak anılması, onun yaşamını ve olağanüstü fiziğini efsaneleştirdi.
- Myrtle, hem tıp dünyasında hem de popüler kültürde iz bırakan bir figür haline geldi. Onun yaşamı, insanların fiziksel farklılıklarını kabul etmenin ve bu farklılıkları bir avantaja dönüştürmenin önemini vurgulayan bir hikâye olarak hafızalarda yer etti.
Myrtle Corbin’in yaşamı, sadece fiziksel farklılıkların değil, insan azminin ve dayanıklılığının da bir göstergesiydi. Doğumundan itibaren alışılmadık bir yaşam süren Myrtle, bu farklılığıyla mücadele etmek yerine onu kucakladı ve hem gösteri dünyasında hem de tıbbi araştırmalar alanında kalıcı bir iz bıraktı. Dört bacaklı bir kadın olarak anılmasına rağmen, onun hikâyesi aslında daha derin bir anlam taşıyor: Farklılıklarımızla barışık olmanın ve bu farklılıkları bir güç haline getirmenin mümkün olduğunu gösteren bir yaşam öyküsü.
0 Yorumlar